Estetik Varis Tedavisi özellikle bayan varis hastalarının çok aradığı bir konudur.
Varis; bilindiği üzere bacak estetiğini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Bu güne kadar bilinen varis tedavisi yöntemi ameliyat idi. Ameliyatla varis tedavisi ise yapılan kesiler ve dikişler dolayısıyla estetikten uzak bir tedavi yöntemiydi. Varis hastaları bu nedenle estetik varis tedavisi aramaktaydı.
Lazerle varis tedavisi ve köpük tedavisi gibi yöntemler estetik tedavi yöntemlerindendir.
Lazerle tedavi sırasında damar içine iğne deliğinden girilerek işlem yapıldığından iğne deliğinden başka bir iz kalmamaya başladı ve estetik varis tedavisi mümkün oldu. Köpük tedavisinde ise kullanılan iğne o kadar ince ki estetik varis tedavisinin hemen akabinde dahi iğne deliklerinin görülmesi mümkün değildir.
Bu nedenlerle gelişen teknoloji sayesinde tedavinin estetik kaygılardan uzak biçimde yapılması mümkün hale gelmiştir.
Estetik varis tedavinizi ertelemeyin. Hatta varisin bacağınızda yarattığı estetik sorunu estetik varis tedavisi ile sonlandırın. Estetik varis tedavisi için kliniğimizi hemen arayabilirsiniz.
Ameliyat istemeyen, ağrı ve sızı çekmek istemeyen tüm hastalarımıza özel olarak estetik varis tedavisi kapsamında önerilerde bulunmaktayız. Bu önerileri kabul ettikleri takdirde derhal ortamı ve uzmanlarımızı hazırlayarak tedavinin aşamasına başlamaktayız.
Belli bir süreci kapsayan estetik varis tedavisi oldukça rahat bir şekilde uygulanmaktadır. Uzman kadromuz ve profesyonel elemanlarımız sayesinde en güzel neticelere ulaşabilmekteyiz.
Genel olarak varis bacak üzerinde meydana gelen, daha çok ayakta çalışması gereken mesleğe sahip olan bireylerin çektiği bir hastalık türüdür. Kaşıntısıyla, kasılmalarıyla, morarmalarıyla ve şişkinliğiyle hastaları bir hayli rahatsız edebilmektedir.
Buna yönelik olarak ele aldığımız inceleme ve araştırmalar sonucunda her daim modern tıbbın kabul ettiği doğal tedavi yöntemlerini geliştirmekteyiz. Bu hastalığın aşamasına göre köpükle tedavi, ameliyatla tedavi, iğnelerle tedavi, lazerle tedavi ya da çorapla tedavi altına almaktaydık. Ancak bir kısım hastamız daha ağrısız ve daha iyi neticelere ulaşmak istediğinde estetik kavramını ele aldık.
Bunun sonucunda ise estetik bir şekilde varis hastalığını ortadan kaldırmaya başladık ve bunu başardık. Şimdilerde en çok tercih edilen tedavi yöntemimiz haline gelmiştir. Kesikler ve dikişler olmadan tamamen estetik bir görünüm kazandırarak çalışmaktayız. Uzman kadromuz sayesinde estetik tedaviyi tam anlamıyla uygulayabilmekteyiz. Böylece her zaman hastalarımızı memnun etmekten yanayız.
Varis Tedavisinin Riskleri Nelerdir sorusuna karşı verilecek cevaplar çeşitli olmakla birlikte özellikle Lazerle varis tedavisi sırasında oluşabilecek riskler;
Lazerle varis tedavisinden sonra, işlem yapılan damar boyunca damar çevresinde çeşitli oluşumlar meydana gelebilir. Meydana gelen bu sıkıntılar tamamen geçici olup hastadan hastaya değişmekle birlikte bu riskler farklılık gösterir.
Varis tedavisinin riskleri;
gibi sıkıntılar olmakla birlikte bu durum herhangi bir risk yaratmaz. Zamana bağlı olarak geçer. Tedavisi sırasında ve sonrası damarda pıhtı oluşumu ve bu pıhtının akciğere ulaşması da istatistik olarak çok düşüktür. Bu olasılık ameliyatta daha yüksek kabul edilmektedir.
Varis tedavisi, insana uygulanan tüm işlemlerde olduğu gibi belli Varis Tedavisi Riskleri taşımaktadır. Bu riskler ister köpük tedavisinde ister lazer tedavisinde belirli ölçüde bulunmaktadır.
Ancak bahsi geçen varis tedavisi yöntemlerinin her ikisi de cerrahi yöntemlere göre çok daha az risklidir. Zira işlem esnasında cerrahi uygulamaya göre çok daha az girişim gerçekleşir.
Lazerle ya da Radyofrekans ile varis tedavisi sonrasında işlem yapılan damarın çevresinde ağrı, kızarıklık, morarma ve hafif şişlik görülebilir. Ancak bu belirtiler her hangi risk taşımaz. Zamanla düzelir.
Lazer tedavisi ve Radyofrekans tedavisi bacak ön yüzünde diz altına da yapılırsa uyuşukluk, karıncalanma ve hissizlik oluşabilir. Bu belirtilerin geçmesi 3-6 ay ve nadiren daha uzun sürebilir. Kişiye zarar vermez. Lazer varis tedavisi esnasında ve sonrası damarda pıhtılaşması ve akciğere atması bilimsel olarak son derece seyrek görülmektedir. Bu tedavi dışında ameliyatta da aynı risk vardır.
Skleroterapi uygulanan kılcal, orta boy ya da büyük varislerde %10 oranda (on kişide bir) kahverengi bir lekelenme oluşabilir. Bu durum tamamen geçici olup, ancak vücudun bunu geçirmesi bazı kişilerde hızlı bazı kişilerde yavaş olur ve bazen birkaç ay sürebilir.
Skleroterapi esnasında kullanılan ilaç yakıcı bir ilaçtır. Köpük şeklinde uygulandığında daha da etkili olur. Varisli damara verilen bu ilaç bazen iğne giriş deliğinden çıkarak deride küçük yaraların oluşmasına sebep olabilir. Çok sık görülmez (%1 civarı). Genel olarak varis tedavisi sonrası izlenen sorunlar geçicidir ve zamanla kendiliğinden ortadan kaybolur.
Varis tedavisi olan tüm hastaların akıllarından aynı soru geçer. Varis tedavisi sonrasında tekrarlar mı?
Tekrarlama riski oldukça düşüktür.
Varis genetik yatkınlık ile ortaya çıkan bir hastalık olduğu için varisin tekrarlama ihtimali her zaman mümkündür. Ayrıca uzun süre ayakta kalmayı gerektiren bir işin yapılmaya devam edilmesi (garsonluk gibi) hormonal bozuklukların devam etmesi de varisin tekrarlamasına neden olabilir.
Tüm bunlara rağmen varis tedavisi sonrasında varisin tekrarlama ihtimali oldukça azdır.
Varis hastalığı nedeniyle tedavi olmuş bir kişinin tedavi ihtiyacı olmayan kişilere göre bu hastalığa daha yatkın olduğu şüphesizdir. Bu nedenle her ne kadar tedavi olunmuş olsa da tedavi edilmemiş olan diğer toplardamarların varis olma ihtimali vardır. Bu nedenle tedavi olan kişilerin kendilerini bu hastalıktan korumak için gerekli önlemleri almaları ve olabildiğince ayakta uzun süre durmamaya çalışması gerekir.